Amerika'nın Boston şehrinde 1980'li tarihlerde geçen hikaye, Jonathan banka soymaktan hüküm giymiş, hapishaneden çıktıktan sonra girdiği geçici işlerde tutunamadığı için parasız kalmış, evsiz bir adamdır. Oğlu Nick ise çocukluk günlerinden babasını hayal meyal hatırlamaktadır. Bir gün babasından hapisten çıktığına dair bir mektup alır ama onunla yeniden görüşmeyi istemez. Ama kaderden kaçınılmaz ve bir gün sosyal hizmetlere bağlı evsizler barınağında görevli olarak çalışan Nick'in karşısına babası kalacak bir yer istemek için çıkar..
Ekranı neden buyutemıyorum admın
Ekran büyümektedir hiç bir sıkıntı bulunmamaktadır film başladıktan sonra ekranı büyütme komutuna basınız yada başka bir tarayıcadan deneyiniz
hayet başarılı. Hyatın içinden teşekkürler admin
[spoiler][/spoiler]
İyi bir drama ve iyi bir uyarlama. Hayatı boyunca kurduğu hayali ile yaşamış ve muvaffak olamayıp bunu da kabullenememiş bir baba ile her mektubunda aynı yolda yürümesini öğütlediği oğlunun 18 sene sonra yeniden bir araya gelmeleri ile gelişen bir hikayeyi konu alıyor. Ama bu sefer Holywood bize laylaylom bir kavuşmadan söz etmek yerine daha da dibe vuran hayatları anlatıyor. Filmde alıştığınız Amerikan rüyasını değil de gerçek yüzünü göreceksiniz. Bu yüzden ne dünyaya pembe bulutlar arkasından bakanlar için ne de ’’aman bana ne elalemin derdinden’’ diyenler için uygun bir film değil. Film geneli diyaloglarla ilerliyor De Niro usta kalitesini elbette konuşturuyor lakin Paul Dano fimde biraz durgun kalmış ki aslına bakarsanız önceki performansları göz önüne alındığında ağır dramlar için biçilmiş kaftan. Filmin genelinde de bir avrupa sineması havası var ve Another Bullshit Night in Suck City: A Memoir isimli kitaptan da uyarlama olduğunu belirteyim.
Ve yine sormam gerekirse Robert De Niro`nun girmediği kılık kaldı mı ?